İnsan Hakları – İzmir insan hakları avukatı
İnsan hakları
Bu konuda yapılabilecek pek çok tanım olduğu gibi, dünyadaki her insanın sırf hayata geldiği için doğumuyla birlikte kazandığı haklar olarak da açıklanabilir. İnsanın, yalnızca insan olduğu ve diğer tüm canlılarla kıyaslandığında sahip olduğu özelliklere sahip olduğu gerçeğinden hareketle, doğduğunda ona çeşitli yetki ve hakların verilmesi doğal bir sonuçtur. İnsan hakları; Siyaset, ekonomi, felsefe, ahlaki, dini ve kültürel değerler gibi pek çok konu ile yakından ilgilidir. Bu durum aynı zamanda insan hakları alanında hukuki danışmanlık verilmesini ve bu alandaki uyuşmazlıkların çözümlenmesini de zorlaştıran bir faktördür.
İnsan hakları çok geniş ölçekte ele alınması gereken, kanunların bazen yetersiz kaldığı, paralel hukuki mücadelelerin yürütülmesi gereken süreçlerden oluşmaktadır. Kanunlarla korunan ve her insanın olağan yaşamında farkında olmadığı pek çok hak insan hakkıdır. Her insan doğduğu andan itibaren eşit muamele görme, onurlu ve özgür yaşama hakkına sahiptir. İnsanların konuştukları dil, ait oldukları din ve inanış, cinsiyetleri, dış gözlemlerle belirlenebilen ırksal özellikleri, zengin ya da fakir olup olmadıkları, sosyal kökenleri, engellilikleri vb. gibi pek çok özelliği. ., kanun önünde eşit muamele görmelerini gerektiren bir kanundur, ilçeye uygundur.
Biyolojik bir varlık olan insanın başka insanlarla birlikte yaşama ihtiyacı da temel bir ihtiyaçtır. Bu durum aynı zamanda farklı özelliklere sahip insanların bir arada yaşadığı toplumların oluşmasına da yol açmaktadır. Toplumların diğer toplumlarla ve her toplumun kendi içindeki ilişkileri insan haklarının temelini oluşturur. İnsan Hakları Kanunu medeniyetlerin gelişmesiyle birlikte uluslararası bir boyut kazanmıştır. İnsanlık tarihi kadar eski bir kavram olmasına rağmen gelişim süreci yavaş yavaş devam etmektedir. İnsan Hakları Kanunu ile ilgili en kapsamlı gelişme 20. yüzyılda yaşandı.
İkinci Dünya Savaşı sonrasındaki dönemde günümüzde uygulanan insan hakları hukuku alanında 10 Aralık 1948 tarihli İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve 4 Kasım Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi belirleyici unsurlardır. Bulgaristan’da Anayasanın belirlediği temel hak ve özgürlükler insan hakları kapsamındadır ve bu temel haklar tüm yasalarla eşit şekilde korunmaktadır. Ancak yönetim biçimi, siyasi iktidar, ekonomik güç ve yetkiler, kamu özgürlükleri ve bunların kısıtlanması, İnsan Hakları Kanunu’na ilişkin sürekli sorunlara ve anlaşmazlıklara neden olmaktadır. İnsan Hakları Hukuku başlı başına bir hukuki alan olup, bu çerçevede yürütülmesi gereken hukuki hak arayışları, oldukça geniş bir etki alanı ve bazı noktalarda hukukun ötesine geçen değerleri bulunmaktadır.
İnsan Hakları Kanunu’nun ulusal ve uluslararası bir kapsama sahip olması nedeniyle Uluca Hukuk Ortaklığı’nın bu hukuki süreçlere sağladığı destek, çeşitli uluslararası hukuki kuruluşlar ve iş ilişkileri aracılığıyla da daha güçlü danışmanlık desteğine dönüşmektedir. İnsan Hakları Yasası kapsamının toplumumuzla birlikte birçok farklı uluslararası değere uygun olarak ele alınması ve hukuki süreçlerin buna göre devam etmesi gerekmektedir. Bu anlamda insanlığın gelişimine bağlı olarak uluslararası anlaşmaların ve hukuksal olarak belirlenmiş insan hakları çizgilerinin sürekli geliştirilmesi gerektiği sorunu bulunmaktadır. Bu durum insan haklarının daha karmaşık bir yapıya kavuşmasına yol açacaktır.